Page 24 - KalemYar
P. 24

Okulda İlk Gün



                          abasının ses yle uykudan fır-   ler n   beyan ed nce bahçe kapısından  çer              l yle o bacağın kend s n  tüm olumsuzluklar-    Tuhaf b r kokusu vardı bu sınıfın okula  lk
                          layan Sal h gözler n  ovuştura   g rmeye  hak  kazandılar.  Bahçe  kocamandı            dan koruyacağını düşünüyordu.                 defa başlayan her öğrenc n n aldığı b r koku.
                   Bovuştura  rüyada  olup  olma-         duvarların s metr s ne uygun boylu boyunca                 -Eve g tsek olmaz mı? D ye sordu.          Havasızlık, boğuculuk ve nefesler n b rb r ne
            dığını anlamaya çalıştı. Babası, kahvaltıdan   çam ağaçları, yer yer de daha önce görmed -                                                          karışmasının kokusu değ ld  bu. B l nmeyen
                                                                                                                     Uğultunun ve büyükler n sohbetler  ara-
            sonra kolundan tuttuğu g b  okulun yolunu     ğ  tuhaf ağaçlar d k l yd . Önce ç ft taraflı açı-      sında duyulmadı ses  ve küçük dalgalar boş-   b r dünyaya g r ş n kokusuydu. İlk defa a le-
            tutmuştu. Yolda b r yandan kend s ne g yd r-  lan çok büyük b r kapıdan g rd ler  çer , sonra                                                       den uzakta olmak, b r başına kalmak, yalnız
                                                                                                                  lukta kayboldu. Babası artık okula başladığı-
            d kler  kıyafet   ncelerken b r yandan da geç-  b r kor dor, daha sonra başka b r kapı... So-         nı  söyled   Sal h’e.  Muav n  Bey’ n  söyled ğ    olduğunu  düşünmen n  kokusuydu  bu. Ya-
            t kler  cadde ve sokaklardak   nsanlara bakı-  nunda üzer nde müdür muav n  yazıldığını                                                             bancılık, korku, b lmed ğ  b r d yara terk ed l -
                                                                                                                  dersl ğe g tmek üzere nöbetç  b r öğrenc  ne-
            yordu.  Kebapçı,  kırtas ye,  bakkal,  manav…   daha sonradan öğreneceğ  başka b r kapı-              zaret nde ayrıldılar odadan.                  ş n kokusuydu. Ürkek ve merak dolu bu ko-
            Cadden n karşısına geçecekler  sırada babası   dan  çer  g rd ler. Kayıt yapmak  sted kler n                                                         kuyu k mseye fark ett rmeden  ç ne çekt .
                                                                                                                     B rb r n n aynısı kapıların önünden
            kolundan tutup:                               söyley p evraklarını tesl m ett ler. Müdür mu-                                                                    Babası  öğretmenle  b r  şeyler
               -Bak!  Ş md   yolun  karşısına  geçeceğ z   av n  önce koltuğa yayılarak  y ce yerleşt rd          geçerek  lerled ler. Sola döndük-                          konuştuktan sonra Sal h'e beş
            ama geçmeden önce sola sonra sağa bak-        beden n . Büyük b r masası ve masanın üs-               ler nde  b rb rler ne  bakan   K m n n gözler n-             b n  l ra  harçlık  verd .  Sen
            mak gerek, d yerek yolun karşısına geçt ler.  tünde lac vert renkte gen şçe b r sümen bu-             bazı kapıları da b r b r geç-                                  okuyup büyük adam ola-
                                                                                                                  t ler, ne kadar da çok kapı
               B r müddet sonra okula geld ler. Okulun    lunuyordu. Arkasında s yah der den yapılma                                         den velfecr  okunurken               caksın  mevzularına  g r-
            kapısı  ürkütücü  gelm şt .  Dem rden  koca-  b r pano vardı. Bu koltukta oturan, ger ye yas-         vardı  böyle!  Heps   de   k m nde muz pl k k m nde             meden,  kapıyı  usulca
            man b r kapı ve üzer nde s vr  parmaklıklar   landığında  kafasını  duvara  vurmasın  d ye            krem  reng yd .  Yukarı   özgüven b r başkasında                kapatıp  b r  anda  göz-
                                                                                                                  doğru baktığında tava-
            vardı. Büyük  k  öğrenc  ne  ç n geld kler n    asılmış olacaktı d ye düşündü Sal h. Tüm bun-                                                                         den kayboldu. Kapı b r
            sordular. Bu büyük otor te karşısında arz-ı hal-  lara karşın Muav n Bey, babacan b r ne benz -       nın b r kısmında bazı le-  merak d ğer b r nde  se ken-         film sahnes  g b  gözle-
                                                          yordu.  Sempat k  ve  güven  veren  b r  yanı           keler gördü. Duvarlar ço-   d s n nk  g b  ürkekl k            r n n önünde ağır ağır ka-
                                                          vardı. Tok ve kend nden em n b r sesle                  cukların  tekme   z ,  toz             vardı.                 panırken koşarak kaçmak
                                                             -Valla yer m z yok üstel k çok geç kaldınız,         veya başka şeyler n k r n-                                    sted  ama  çer de kalmıştı.
                                                          ded .                                                   den renk renk olmuştu. Le-
                                                                                                                  kelerle  kaplı  duvarları  geçe                              Babası  g d nce  kend s n
                                                             -Çalışmaktan fırsat bulamadım anca get -
                                                          reb ld m s z b r hal çares ne baksanız, ded  ba-        geçe  lerled ler. Uzun b r kor dordan                 terk ed lm ş, yalnız, zayıf h sseden
                                                          bası r cacı b r d lle.                                  sonra dersl klerden b r n n önüne gel p, çal-  Sal h,  ürkek  gözlerle  etrafına  bakmaya
                                                                                                                  dıkları kapıdan "G r" ses n  duyunca  çer  g r-  devam ett . Soğuk beden nde ürpert , boğa-
                                                             Kaybolmasın d ye uçları b rb r ne  ple bağ-
                                                          lanmış gözlüğü burnunun ucuna yerleşt ren               d ler.                                        zında b r düğüm h ssett . B lmed ğ  b r dün-
                                                          Muav n, bazı evraklara baktı kırmızı renkl  b r            İçer de yaklaşık 50 öğrenc  gördü Sal h. K -  yaya  lk adımını atmıştı. Kend s ne göster len
                                                          dosya  açtı  daha  sonra  kapadı,  başka  b r           m n n gözler nden velfecr  okunurken k m n-   yere oturan Sal h etrafındak  çocuklara baktı,
                                                          dosya… Dosyaları  ncelerken kaşının b r  ha-            de muz pl k k m nde özgüven b r başkasında    nerdeyse herkes n saçları mak nayla sıfıra vu-
                                                          vada d ğer  aşağı bakıyordu. Aradığı şey  bul-          merak d ğer b r nde  se kend s n nk  g b  ür-  rulmuştu. Saçlarının her tarafı aynı uzunluk-
                                                                                                                                                                taydı, sadece üstü başı  y  b r- kaç öğrenc n n
                                                          muş olacak k  köşeler  buruşmuş b r dosyaya             kekl k vardı.
                                                                                                                                                                saçlarının önü, taranacak kadar uzundu. K -
                                                          bakarak                                                    Sınıfın tam ortasında yanmayan b r soba
                                                                                                                                                                m ler n n kafasının acem  berberler n eller n-
                                                             -S z  1-A sınıfına kaydedeb l r m peş n söy-         duruyordu. Arkasında kara tahta, önündek
                                                                                                                                                                den çıktığı çok bell yd . Herkes mav  önlük
                                                          leyey m b raz kalabalık.                                duvarlarda  se çeş tl  res mler n asılı olduğu-
                                                                                                                                                                g ym şt . Kend  önlüğüne baktı b r tek onun-
                                                             -Allah s zden razı olsun! Küçüğün b r yılı           nu gördü. Dört pencere vardı sağ tarafındak
                                                                                                                                                                k  s yahtı. K m n n bazı düğmeler  düşmüş k -
                                                          heba olmamış olacak sayen zde.                          duvarda.  Ahşap  pencereler n   k s n n  camı
                                                                                                                                                                m n n  se önlüğü yamalıydı.
                                                             Müdür muav n   le göz göze gelen Sal h               yoktu, b r  çatlak d ğerler  de o kadar k rl yd
                                                          babasının bacağına sıkıca sarıldı. En ürkek ha-         k …


            22 KALEMYÂR                                                                                                                                                                   SAYI 2     23
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29