Page 52 - GençNazar - Edebiyat Kültür ve Sanat Dergisi
P. 52
ene 2009… Ün vers te hayatımın lk veya b r acıyı… B r acıyı tar f edemey p susa- Kapı koluna uzandım. Son b r kez der n “Oğlum arkadaşınla alay etme.” d yeceğ m es-
yılları… “Topluma H zmet Ders ” kap- rak haykırmanın çares zl ğ n n ortaya çıkardı- b r nefes aldım. Nasıl b r manzara le karşıla- nada aklıma geld . Koca sınıfta ben m dışım-
Ssamında körler okuluna g deceğ - ğı o karanlık şte… En ufak b r sorun karşısın- şacağımı tahm n edem yordum. Korku yer n da zaten herkes kördü.
m z söylend . Tam adıyla “Gaz antep GAP da hayata syan eden ben; acaba dünyam ka- heyecana bıraktı. “Ya Allah B sm llah” dey p Gördüğüm manzara c dden bambaşka
Görme Engell ler Ortaokulu”. İlk duyduğum rarsaydı ne yapardım, d ye düşünmeden ede- çer g rd m. Karşımda hayata küsmüş nsan- b r şeyd … Karşımdak çocuklar kör olmaları-
anda g tmek stemed m çünkü ders ne g re- med m. Yarım b r yaşam, karanlık b r dünya, larla karşılaşmayı beklerken b lak s hayatla nı çok güzel kabullenm ş ve bu haller yle
ceğ m z sınıf, görme engell lerden oluşan b r eks k b r nsan… Sanırım hayata küser, daha barışık senden benden farkı olmayan nsan- gayet güzel b r hayat yaşıyorlardı. Sınıf olarak
sınıftı. İsteks z olma sebeb m o hüzün dolu da ç me kapanır, k msey duymak stemez, ka- lar vardı. Gözler göremeyeb l r ama asıl ışık, çok güzel gülmeye devam ett k. Gülmeler
duygu dolu atmosfer bünyem n kaldırmaya- ranlık b r dünyanın karanlık b r gölges nden gözler nden okuduğum büyük b r umut ve devam ederken b rb r ardına gelen espr ler
cak olmasıydı. Ama hayat her zaman b ze ter- öteye geçemezd m. heyecandı. le gülmeler devam ett . Sanırım hayatımda
c h hakkını sunmuyor. İsteks z de olsam g t- Bu duygular ve düşünceler sarmışken her Karşımdaydılar, capcanlı gözlerle bana ba- en güzel güldüğüm gündü. Güzel gülmen n
mek zorundaydım. Çek ne çek ne hocamıza yanımı, zaman gel p çatmış ve kend m körler kıyorlardı. Çek n rler d ye düşünürken lk n ayrı mesele olduğunu o gün anladım. En
derd m anlattıysam da kabul etmed . Ayrıca okulunda bulmuştum. Dışarıdan bakınca çok onlar bana “Hoş geld n z Öğretmen m!” ded - güzel çocuklar güler çünkü yalansız güler
ders filan vermek ç n değ l sadece akşamları güzel b r okul yapmışlardı. Ama güzel olup ol- ler. Konuşmama fırsat vermeden: “Neden bu onlar. Onların çten gülümsemes n görmek
çocuklara k tap okumak ç n g deceğ m söy- maması buradak nsanlar ç n çok da b r kadar geç kaldığımı, ne zamandan ber ben mutluluğun en güzel n yaşatır nsana. B r
lend . Bu b raz rahatlamamı sağladıysa da anlam fade etm yordu sanırım. İdare le gö- bekled kler söyled ler.” Üzer mdek şaşkınlığı çocuk gülerse, dünya güler. Ben m dünyam o
henüz korkularımın esaret nden kurtulmuş rüşüp kısa b r tanışma faslından sonra g rece- henüz atmış değ ld m. Sadece d nl yordum gün bambaşka gülüyordu şte.
değ ld m. Görme engell kardeşler m ze se- ğ m sınıfa doğru yürümeye başladım. Kor do- çocukları. Hayatımda lk defa böyle b r olayı
vecekler b r k tap okumak… Düşününce ku- run sonundak sınıf d ye zah ett ler bana. yaşadığım ç n olan b ten anlamaya çalışı- Gülmeler devam ederken görev m hatır-
lağa çok hoş gel yordu. Fakat korkularımın Tenha ve karanlık b r kor dorda d zler mde t t- yordum sanırım. Kısa b r sohbetten sonra he- layıp çocuklara: “B rl kte k tap okuyalım mı?”
esaret nde de kurtulmak pek mümkün gö- reme, yüzümde korku, beyn mde henüz tam yecanımı az çok yenm ş, şaşkınlığımı atmış- ded m. Öğrenc ler hep b rl kte: “Hocam, b l-
zükmüyordu. g sayarda bütün k tapların sesl hal var. K tap
olarak atamadığım b r kararsızlıkla yürümeye tım. Çocuklardan b r : “Hocam, valla ç ş m okumak sted ğ m z zaman oradan d nl yo-
G tmekten başka çare kalmayınca b raz ha- başladım. Uzun mu sürdü bu yolculuğum, geld , eğer g tmesem altıma edeceğ m. İz n ruz zaten. Başka b r şey yapalım.” ded ler. Öğ-
zırlık yapıp b raz da empat kurmaya başla- sınıf mı uzaktı tam olarak em n değ ld m. ver r m s n z?” d ye sordu. Şaşırmış b r vaz - renc ler söyled kten sonra hatırladım, görme
dım. İk gözümü sıkı sıkı kapatıp b r anlığına Ama ömrümün en tuhaf yolculuğunu yapı- yette “Tab k de” ded m. Ön sırada oturan b r engell ler ç n özel uygulamalar yapılmış,
1
1
kör olduğumu düşündüm. Sonuç mu? Karan- yordum sank . N hayet kend m kor dorun so- arkadaşı: “Hocam bu arkadaş kördür, yolu bu- hemen hemen bütün k tapların sesl haller
lık, karanlık ve hep karalık. Tar f ed lemeyecek nunda buldum. Kor dorun sonundak sınıf bu lamaz. Yardımcı olmamı ster m s n z? B l yor- s steme yüklenm şt . Ş md sınıfta öğrenc ler
kadar ağır. Bazen b r reng tar f edemezs n z olmalı d ye geç rd m ç mden. Bu olmalı sunuz kör yol b lmez.” d ye sordu. Sınıfta b r gördükten sonra çok güzel b r uygulama ol-
ya da b r kelebeğ , gökyüzünü, gökkuşağını çünkü bundan başka sınıf yoktu. kahkaha koptu. Ben de stems z b r şek lde:
duğunun farkına vardım.
50 51