Page 34 - Kalemyar
P. 34
ve çevremizi belli ölçüde değiş�rmeye
kudre�mizle diğer canlılardan farklılık
gösteriyoruz. Kendi irademiz sayesinde,
kişiliğimizi geliş�rmeye, sağlıklı ilişkiler ağı,
insanlığa yaraşır toplumsal düzen kurmaya
çalışıyoruz. İşte hür irademizle, yap�klarımız
bizi beşer olmamıza ilaveten insan, kendine
özgü, şahsi bir varlık haline ge�riyor.
Beşerilik zemininden insanlığa yükselirken
irademizin yanı sıra sadece insana özgü bir
yapı daha ortaya çıkıyor: Vicdan.** İrademiz
ve vicdanımız, bizi insanlaş�rıyor. Bizim
ahsen-i takvim üzere olan �tri yapımıza
mı yöneleceğiz yoksa aşağıların aşağısına
mı (esfel-i safilin) yuvarlanacağızı irademiz
ve vicdanımız belirliyor. Kur’a n’da yaklaşık
de taşımaktadır. “Beşerlikten insanlaşmaya” 40 yerde “beşer”, 25 yerde “beni Adem”
olarak özetlenebilecek bu paradigma gerek (adem evladı) geçerken 330 yerde tekil veya
insanlık gerek Ba� felsefesi gerekse de İslam çoğul (ins, enasi, ünas, nas) olarak “insan”
felsefesi tarihi boyunca tar�şılagelmiş�r. kelimesi yer alıyor. “Beşer” sözcüğü derinin
Unutulmamalıdır ki; insanlığın düşünce tarihi dış yüzü anlamıyla bağlan�lı olup türümüzün
boyunca hiçbir paradigma; ontolojisi (varlık), dışarıdan görülebilen özelliklerine işaret
epistemolojisi (bilgi) ve e�k (ahlak) anlayışı ediyor. “İnsan” kelimesinin ise gören varlık,
örtüşmediğinde ya da biri eksik kaldığında yara�lmışlar içinde şahitlik edebilecek
ayakta kalma şansı bulmamış�r.
yegâne varlık. Kur’an’daki “beşer-insan”
ilişkisine bakıldığında “beşerlik” bizlere
İslam felsefesi ve Kuran’da ki “beşer” sunulan standart lütufların toplamıdır.
tanımına bakacak olursak: benzer biyolojik İnsanlığımız ise bahşedilen tüm bu lütuflara
özelliklere ve biyolojik özelliklerin bizde rağmen olumlu ya da olumsuz, aşağı veya
yara�ğı potansiyellerine sahip olmamıza yukarı yönlü değişebilen yönümüzdür.”***
is�naden, hepimiz birer “beşer”iz. Bir
canlı türü olarak memelilerin beşeriyet Ba� felsefesi, “beşer ve insan”
kolundanız. Fakat mevcut potansiyellerimizi, meselesine An�k Yunan’dan 16. Yüzyıla
karşılaş�ğımız imkân ve �rsatları cüzi kadar İslam felsefesiyle paralel bir bakışa
irademizle harekete geçirerek kendimizi
sahip�r. Sokrates, Platon, Aristoteles ve
34