Page 20 - Kalemyar
P. 20

sadece bir cümle… Ben asla unutmadım           gibi saygı duru una geçiyorum heyecandan. Hal
                      o cümleyi ve o dokunu u.  Yüreklerinde         hatırımı sorduktan sonra  “Devletin imkânlarıyla
                      kötülüğün  ve nefretin asla  yer olmadığı      bu  dönem  yirmi  öğrenciyi  dershaneye

                      çocukların çaresizliğine çare olmu tunuz.      göndereceğim. Eğer baban izin verirse seni de
                                                                     göndermek istiyorum.’’ diyorsunuz. Bu habere o
                          Yine umutlarımın tükendiği bir günde
                                                                     kadar çok seviniyorum ki tandırda olan annemin
                      gönlüme umut çiçeği oluyorsunuz. Öğle yemeği
                                                                     yanına  vardığımda  ayağımı  yakan  ate in
                      için tüm öğrenciler tek sıra halinde yemekhane
                                                                     koruyla ayakkabısız olduğumu fark ediyorum.

                      sırasına girmi ken  “A yet olsun çocuklar!”
                      diyorsunuz. Yemeğimi aldığımda yemekhanenin        Bu çocuklar zeki, demi tiniz. Bizi i lenmesi
                      tüm masaları doluyor ve oturacak yer olmadığı   gereken  bir cevher,  geleceğe  yön  verecek
                      için  masaların  bo almasını  beklediğim  bir   insanlar  olarak görmü tünüz. Bizi  bir trenin

                      anda    arkamdan    bana    sesleniyorsunuz.   vagonu    olarak  değil   lokomoti    olarak
                      Aman    Allah’ım!   Benden    öğretmenlerin    görmü tünüz. Her gün kalbinizden akan  efkat
                      yemek yediği masaya gelmemi istiyorsunuz.      ırmağıyla suladığınız umut çiçeği büyümü ,
                      Tatlı bir çift sözünüzle sönmeye yüz tutan     meyve vermeye ba lamı tı. Rıdvan mühendis,
                      umudumu  alevlendiriyorsunuz.  Yemeğimin       Ramazan  hem ire, Mazlum doktor,  Hatice di
                      bitmesini hiç istemiyorum. Sırada bekleyen     hekimi, Ensar avukat ve daha nice sayamadığım
                      öğrenciler  imrenerek   bana   baktıklarında   arkada ım o yurtta gönüllere ektiğiniz umutla
                      kendimi önemli hissediyorum. Bana değer        ye erdiler. Vatanına milletine hizmet etmek için
                      veriyorsunuz.  Bana    a  yetler  dileyerek,   ülkenin her bir tarafına dağıldılar. Ben ise sizin

                      te ekkür etmemi bile beklemeden masadan        gibi gönülleri fethetmek için öğretmen oldum.
                      kalkıp gidiyorsunuz. Ben ise masallardan
                      süzülüp  giden  bir  kahramana  bakakalıyorum.

                          2005 senesi…

                          Günler aylara, aylar yıllara gebe… Zaman
                      aktıkça ders notlarım sizin sayenizde yükseliyor,
                      siz ise müdür yardımcısı oluyorsunuz.8.

                      sınıfın  sömestr  tatilinde  evimde,  yerde
                      uzanmı  Anadolu lisesi sınavı için verdiğiniz
                      testleri çözerken duvar rafında bulunan ev
                      telefonunun sesiyle istem dı ı bir hareketle
                      bir  çırpıda ayağa  kalkıyorum.  Tam anneme
                      seslenecekken   annemin    tandırda  ekmek
                      pi irdiğini hatırlıyorum.  Telefonu açtığımda
                      sesinizle irkiliyorum. Sanki kar ımdaymı sınız






                   20
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25