Page 34 - GençNazar - Edebiyat Kültür ve Sanat Dergisi
P. 34
Sayı: 3 / 2021
fına bakıyordu. Kocaman b r dünya… Gez p gör- mu fark ett ama artık çok geçt . Rüzgârın da et- tıysa da ayağa kalkmayı başaramadı. Kend n küçük olmadığının kanaat ne vardı. B r kahkaha
mezsen yaşadığın yerden baret olur k ş n n dün- k s le uçurumdan aşağıya yuvarlanıverd . her zamank nden tuhaf h ssed yordu. Başını kal- attı. Ağaçlardak kuşlar korkup havalandı b r
yası, ded . Ondan sonrasını artık hatırlayamıyordu Kum Ta- dırdı baktı etrafına. Gördükler karşısında anda. Aradığı cevabı bulmuş, amacına ulaşmıştı
B r taşa oturup b raz soluklanmaya karar nes . donup kalmıştı. Kum Tanes artık tane değ l ta- Kum Tanes . Uzun b r süre orada öylece kaldı.
verd . Etrafını saran kocaman ağaçlar görüşünü … nec kt . Uçurumdan düşünce parçacıklara ayrıl- Mutluydu artık ve bu kez de mutlu olması ona
engell yordu. Etrafını saran ağaçların tepe nok- güç ver yordu. Parçalarını zor da olsa b r araya
talarının hafiften sallandığını ve ağaçların b r- get rmey başardı. Ayağa kalktı. Düştüğü yere
b rler ne çarpması sonucunda yaprakların çı- tekrar baktı. Acaba tüm paçalarımı aldım mı,
kardığı hışırtıyı fark ett . Hışırtı her geçen san ye d ye. Gerç eks k olsaydı yürüyemezd m k , ded
artıyordu. Telaşlandı b raz. Yaşam tecrübeler ne kend kend ne.
dayanarak bu bel rt ler güçlü b r fırtınanın şare- Dönüş yolculuğuna koyuldu. Önünde yürü-
t d r, ded . Az sonra göktek mav l kler kayboldu mes gereken uzun ve zorlu b r yol vardı. Yolcu-
ve kısa b r süre sonra gökyüzü s yaha boyandı. luğa çıkarken çekt ğ tüm zorlukların daha fazla-
Fırtınanın kopması artık an meseles yd . B tk n sını ev ne, yurduna dönerken de yaşadı. Sorun-
düşmüştü. Kolay değ ld onun ç n onca zorluğa suz b r yaşamdansa mücadelelerle dolu b r ya-
katlanmak. Korunacak b r yer aramak ç n zorla şamı terc h ed yordu. Uzun süren yolculuktan
da olsa yer nden doğruldu. Rüzgârın ş ddet her sonra den z n ve martıların ses n yen den duya-
geçen san ye artıyordu. Ağaçlardan kopan yap- b l yordu. Daha önce kalabalıktan başka b r
raklar acımasızca Kum Tanes ’n dövüyordu anlam fade etmeyen bu sesler artık yüreğ nde
adeta. B raz sonra rüzgâr fırtınaya dönüştü. Bu- h ssedeb l yordu. Sesten z yade b rer nağmey
rada daha fazla kalamazdı. Koşmaya başladı. Ş d- andırıyordu. Bu onun tar fi mkânsız duygular
det n artıran fırtına koşmasına mân oluyordu. yaşamasını sağladı çünkü gözünü açtığı, koku-
Düşen her yağmur damlası Kum Tanes ’n n yü- sunu asla unutamayacağı, doğduğu dünyasına
reğ ne düşüver yordu sank . Daha hızlı koşmaya kavuşmuştu. D ğer kum taneler n n şaşkın ba-
başladı. Acımasız fırtınaya zamansız yakalan- kışları arasında yer n aradı ve buldu. G derken
mıştı. Göz gözü görmüyordu artık. Her yer b r asık olan yüzü ş md gülüyordu. Ne arkadaşları
anda kayganlaşmaya başladı. Meğerse her aks - ona b r şey sordu ne de o arkadaşlarına.
l k başka aks l klere gebe m ş, ded . Evet, doğru Evet, özünü bulmasına bulmuştu ama başka
yolda olmalıyım çünkü tar h, doğru yolda olan- yerde ve başka b r bedende değ l, varlığında sak-
ların önüne aşılmaz engeller çıkarırmış, ded . Güneş açmış her taraf pırıl pırıl parlıyordu. mıştı. Beden nden kopan parçacıklar etrafına öy- lıymış. Çevrem zden gelen stekler, korkular, ba-
Doğruya ulaşmak ç n çıkılan her yolun ağır be- Az öncek velveleden eser yoktu ş md . Etraf ola- lece dağılmıştı. Bunlar ben m parçalarım, ben n ğımlılıklar, baskılar… b r leke g b kaplar üstünü
deller olurmuş. Ben de şu anda o bedel ödüyo- b ld ğ nce sess zd . Küçük Kum Tanes ’n n gözü- de parçalarım var, o kadar da küçük değ l m, ve b z özümüzün yabancısı yapar. Küçük Kum
rum. Önüme ölüm dah çıksa artık ger döne- nü kamaştıran güneş onu yavaş yavaş kend ne ded . Yoksa ben, ded … B rkaç parçasını avucu- Tanes o lekeler teker teker s l p attı üzer nden
mem, ded . get rd . Yavaşça açtı gözler n . Sırt üstü öylece ya- na alıp çev rmeye başladı. Evet, ben de d ğer var- ve kend olmayı başardı. Özünü kaybedenler
Az önünde büyük b r kaya parçasını fark ett . tıyordu. Düştüğü yerde ne kadar baygın kaldığı- lıklar g b parçacıklardan oluşan b r bütünüm. başkasının sözünü söyler.
Belk bu kayanın b r oyuğuna saklanır ve böyle- nı kend s de kest rem yordu. Mav l klere baktı. Parçacıklarına baktı ve yüzünde hafiften b r te- Yaşam, aslında h kayem z yazab lmem z ç n
ce fırtınadan korunurum, d ye düşündü. Kayaya Da reler ç zen kuşu tekrar gördü. B r anlık gü- bessüm bel rd . Hâlâ şoktaydı, olan b ten anla- b ze sunulan b r fırsattır. Çok azımız bu h kâye-
lümsed . Hâlâ hayatta olduğu ç n şanslıydı. Gök- maya çalışıyordu. Demek k ben m de parçala-
doğru var gücü le koştu. Buraların yabancısıydı m z n peş nden koşarız. İşte koşanlar adlarını
ve kayanın arkasındak uçurumdan habers zd . yüzü ona güç ver yordu. K m b l r belk de yaşa- rım varmış. Ben de b rçok parçacıktan oluşan b r altın harflerle tar he yazanlardır ölümsüzlüğe
Kayanın tam tepe noktasına geld ğ nde uçuru- dığı dünyayı -okyanusu- andırdığı ç nd . Bu güç bütünüm, ded . Yıllardı küçücük olduğuna üzü- kavuşanlardır. Kum Tanes m sal …
le doğrulmaya çalıştı ama başaramadı. Ne yap- len kum tanes bu olaydan sonra aslında çok da
32 33