Page 35 - GençNazar - Edebiyat Kültür ve Sanat Dergisi
P. 35

Sayı: 3 /   2021



 fına bakıyordu. Kocaman b r dünya… Gez p gör-  mu fark ett  ama artık çok geçt . Rüzgârın da et-  tıysa  da  ayağa  kalkmayı  başaramadı.  Kend n    küçük olmadığının kanaat ne vardı. B r kahkaha
 mezsen yaşadığın yerden  baret olur k ş n n dün-  k s    le  uçurumdan  aşağıya  yuvarlanıverd .   her zamank nden tuhaf h ssed yordu. Başını kal-  attı.  Ağaçlardak   kuşlar  korkup  havalandı  b r
 yası, ded .  Ondan sonrasını artık hatırlayamıyordu Kum Ta-  dırdı  baktı  etrafına.  Gördükler   karşısında   anda. Aradığı cevabı bulmuş, amacına ulaşmıştı
 B r  taşa  oturup  b raz  soluklanmaya  karar   nes .  donup kalmıştı. Kum Tanes  artık tane değ l ta-  Kum Tanes . Uzun b r süre orada öylece kaldı.
 verd . Etrafını saran kocaman ağaçlar görüşünü   …  nec kt . Uçurumdan düşünce parçacıklara ayrıl-  Mutluydu artık ve bu kez de mutlu olması ona
 engell yordu. Etrafını saran ağaçların tepe nok-     güç ver yordu. Parçalarını zor da olsa b r araya
 talarının hafiften sallandığını ve ağaçların b r-     get rmey  başardı. Ayağa kalktı. Düştüğü yere
 b rler ne  çarpması  sonucunda  yaprakların  çı-     tekrar  baktı.  Acaba  tüm  paçalarımı  aldım  mı,
 kardığı hışırtıyı fark ett . Hışırtı her geçen san ye   d ye. Gerç  eks k olsaydı yürüyemezd m k , ded
 artıyordu. Telaşlandı b raz. Yaşam tecrübeler ne     kend  kend ne.
 dayanarak bu bel rt ler güçlü b r fırtınanın  şare-     Dönüş yolculuğuna koyuldu. Önünde yürü-
 t d r, ded . Az sonra göktek  mav l kler kayboldu    mes  gereken uzun ve zorlu b r yol vardı. Yolcu-
 ve kısa b r süre sonra gökyüzü s yaha boyandı.       luğa çıkarken çekt ğ  tüm zorlukların daha fazla-
 Fırtınanın kopması artık an meseles yd . B tk n      sını ev ne, yurduna dönerken de yaşadı. Sorun-
 düşmüştü. Kolay değ ld  onun  ç n onca zorluğa       suz b r yaşamdansa mücadelelerle dolu b r ya-
 katlanmak. Korunacak b r yer aramak  ç n zorla       şamı terc h ed yordu. Uzun süren yolculuktan
 da olsa yer nden doğruldu. Rüzgârın ş ddet  her      sonra den z n ve martıların ses n  yen den duya-
 geçen san ye artıyordu. Ağaçlardan kopan yap-        b l yordu.  Daha  önce  kalabalıktan  başka  b r
 raklar  acımasızca  Kum  Tanes ’n   dövüyordu        anlam  fade etmeyen bu sesler  artık yüreğ nde
 adeta. B raz sonra rüzgâr fırtınaya dönüştü. Bu-     h ssedeb l yordu. Sesten z yade b rer nağmey
 rada daha fazla kalamazdı. Koşmaya başladı. Ş d-     andırıyordu. Bu onun tar fi  mkânsız duygular
 det n  artıran fırtına koşmasına mân  oluyordu.      yaşamasını sağladı çünkü gözünü açtığı, koku-
 Düşen her yağmur damlası Kum Tanes ’n n yü-          sunu asla unutamayacağı, doğduğu dünyasına
 reğ ne düşüver yordu sank . Daha hızlı koşmaya       kavuşmuştu. D ğer kum taneler n n şaşkın ba-
 başladı.  Acımasız  fırtınaya  zamansız  yakalan-    kışları arasında yer n  aradı ve buldu. G derken
 mıştı. Göz gözü görmüyordu artık. Her yer b r        asık olan yüzü ş md  gülüyordu. Ne arkadaşları
 anda kayganlaşmaya başladı. Meğerse her aks -        ona b r şey sordu ne de o arkadaşlarına.
 l k başka aks l klere gebe  m ş, ded . Evet, doğru      Evet, özünü bulmasına bulmuştu ama başka
 yolda olmalıyım çünkü tar h, doğru yolda olan-       yerde ve başka b r bedende değ l, varlığında sak-
 ların  önüne  aşılmaz  engeller  çıkarırmış,  ded .   Güneş açmış her taraf pırıl pırıl parlıyordu.   mıştı. Beden nden kopan parçacıklar etrafına öy-  lıymış. Çevrem zden gelen  stekler, korkular, ba-
 Doğruya ulaşmak  ç n çıkılan her yolun ağır be-  Az öncek  velveleden eser yoktu ş md . Etraf ola-  lece dağılmıştı. Bunlar ben m parçalarım, ben n   ğımlılıklar, baskılar… b r leke g b  kaplar üstünü
 deller  olurmuş. Ben de şu anda o bedel  ödüyo-  b ld ğ nce sess zd . Küçük Kum Tanes ’n n gözü-  de  parçalarım  var,  o  kadar  da  küçük  değ l m,   ve b z  özümüzün yabancısı yapar. Küçük Kum
 rum. Önüme ölüm dah  çıksa artık ger  döne-  nü kamaştıran güneş onu yavaş yavaş kend ne   ded . Yoksa ben, ded … B rkaç parçasını avucu-  Tanes  o lekeler  teker teker s l p attı üzer nden
 mem, ded .  get rd . Yavaşça açtı gözler n . Sırt üstü öylece ya-  na alıp çev rmeye başladı. Evet, ben de d ğer var-  ve  kend   olmayı  başardı.  Özünü  kaybedenler
 Az önünde büyük b r kaya parçasını fark ett .   tıyordu. Düştüğü yerde ne kadar baygın kaldığı-  lıklar g b  parçacıklardan oluşan b r bütünüm.   başkasının sözünü söyler.
 Belk  bu kayanın b r oyuğuna saklanır ve böyle-  nı kend s  de kest rem yordu. Mav l klere baktı.   Parçacıklarına baktı ve yüzünde hafiften b r te-  Yaşam, aslında h kayem z  yazab lmem z  ç n
 ce fırtınadan korunurum, d ye düşündü. Kayaya   Da reler ç zen kuşu tekrar gördü. B r anlık gü-  bessüm bel rd . Hâlâ şoktaydı, olan b ten  anla-  b ze sunulan b r fırsattır. Çok azımız bu h kâye-
 lümsed . Hâlâ hayatta olduğu  ç n şanslıydı. Gök-  maya çalışıyordu. Demek k  ben m de parçala-
 doğru var gücü  le koştu. Buraların yabancısıydı     m z n  peş nden  koşarız.  İşte  koşanlar  adlarını
 ve kayanın arkasındak  uçurumdan habers zd .   yüzü ona güç ver yordu. K m b l r belk  de yaşa-  rım varmış. Ben de b rçok parçacıktan oluşan b r   altın  harflerle  tar he  yazanlardır  ölümsüzlüğe
 Kayanın tam tepe noktasına geld ğ nde uçuru-  dığı dünyayı -okyanusu- andırdığı  ç nd . Bu güç   bütünüm, ded . Yıllardı küçücük olduğuna üzü-  kavuşanlardır. Kum Tanes  m sal …
  le doğrulmaya çalıştı ama başaramadı. Ne yap-  len kum tanes  bu olaydan sonra aslında çok da




 32                                                                                              33
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40