Page 59 - Kalemyar
P. 59
çocukları olup e t temel haklara sah p olarak doğarlar.
Yaratılı t bar yle de h çb r nsan d ğer nden üstün
kabul ed lmemekted r. Batı’da se bu durum aks ned r.
Herkes e t doğmaz. Ar stokratın çocuğu ar stokrat,
ç ftç n n çocuğu ç ftç , kölen n çocuğu se köle doğar
ve h çb r mülk yet sah b olmaya hakkı yoktur.
İslam’da, Âdem(a.s)in “topraktan yaratıldığı
ve tüm insanlığın da Âdem ile Havva’dan türediği”
hakikati vardır. İslam’da, Allah insanı canlıların en Batı’da, nsan haklarından bahsedeb lmek
üstünü kılmı bu suretle de nsanı yeryüzüne “hal fe” ç n 16.yüzyılı beklemek gerekmekted r. Bundan
kılmakla onurlandırmı tır. Batı dü ünces se, nsanın öncek dönemlerde, meselâ Yunan’da görülen
tab atın yaratığı olduğunu ve maymundan evr ld ğ n demokras den, nsan hak ve hürr yetler n n
dd a etmekted r. Darw n de “Tab at her ey yaratır ba langıcı d ye bahsetmek yanlı olacaktır. Çünkü
ve onun yaratma kudret n n sınırı yoktur.” d yerek bu Yunan demokras s , sadece azınlığın baskısına kar ı,
dü üncen n öncüsü olmu tur. çoğunluğun baskısının terc h manasını fade eder.
İnsan ve hakları konusunu tar hsel süreç İngiltere›de 1215 tarihli Magna Carta L bertatum
çer s nde ncelerken h ç üphes z kadına ver len den len yazılı belgeden t baren hürr yetten
değer ve hakları da bu bağlamda değerlend rmek bahsed lmeye ba lanmı tır. Bu da, nsan hak ve
gerek r. İslam hukukunda kadının erkekten a ağı hürr yetler n tesp t için değil sadece kt dar le halk,
olmadığı b l nmekted r. Hatta “Cennet anaların soylular le d n adamları arasında dengey az da olsa
ayakları altındadır.” fades yle kadının ehemm yet kurmak ç n kabul ed lm t r. XVII. yüzyılda kabul
vurgulanmı tır. İslam yet’ n kadına verd ğ değer ed len “haklar b ld r ler ” le sınırlı b r hak-hürr yet
ve kadın hakları ler sev yeded r. Ancak İslam tar h anlayı ı İng ltere’de yayılmaya ba lamı tır. 1805
boyunca geleneklerden kaynaklanan kısıtlamalar tar h ne kadar steyen her erkeğ n, karısını yarım l n
sank İslam d n n n gereğ g b yansıtılmaya kar ılığında satab ld ğ n ve kadına mülk yet hakkı
çalı ılmı tır. Hâlbuk İslam yet kadın ve erkeğ n tanınmadığı b l nmekted r. XVIII. yüzyılın sonuna
durumuna uygun olarak hak ve özgürlükler kadar vatanda ın s yasî kt dara katılması söz konusu
tanımı tır.Peygamber m z, Veda Hutbes ’nde öyle değ ld r. Genel seç m s stem XIX. yüzyılın yarısına
buyurmaktadır: “Kadınların haklarını gözetmen z doğru kabul ed lm t r.
ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavs ye eder m. Amer ka’da se, XVIII. yüzyılda yayınlanan
S z kadınları, Allah’ın emanet olarak aldınız; onların V rg n a Haklar B ld r s ve benzerler n n kabulüne
namuslarını ve etler n Allah adına söz vererek helal kadar bütün Amer kan halkı İng l zler n köles
ed nd n z. S z n kadınlar üzer nde hakkınız, onların da durumundadır. Bu tar hlerden 1970’lere kadar
s z n üzer n zde hakları vardır.”Buna kar ılık 19. asırda zenc ler n nsandan sayılmadığını ve nsan hak-
Fransa’da “Kadın nsan sayılır mı, sayılmaz mı?” sorusu hürr yetler açısından ç fte standardın uygulandığını
soruluyordu. Bu soruya “Kadın da nsandır. Ancak b lmektey z.
sadece erkeğe h zmet etmek ç n yaratılmı tır.” cevabı
Fransa’da, 1789 Fransız İht lâl ’nden önce tam
ver lerek kadına ver len değer ortaya konulmu tur.
b r esaret ve derebeyl k hayatı hâk md r. Derebey ler,
Buradan da İslam ve Batı dünyası arasındak farkı
kend ler n eller nde zorla bulundurdukları toprağın
görmektey z.
ve üzer nde ya ayan nsanların sah b sayarlar. 1789
İht lâl ’n n sonucunda lan ed len İnsan Hakları
59