Page 49 - Kalemyar
P. 49

Sess zd .  Tıpkı ötmeyen ağustos böcekler    Amca’nındı. Ona hala kızgınlığım geçmese de
                      g b  o yaz’ın… Adam p  man olmadığı halde,     dedem n hatırına b r  ey demed m. Öğrend m

                      sırf  yanlı   yaptığını  anladığı   ç n  özür  d led .   k , özür d lem   dedemden ve aldığı toprakları
                      Özrü ben m değ l koca yürekl   nsanların kabul   ger   verm  . Herkes  payına dü en   almı tı

                      etmes   gerek r  d yerek,  ardımdak   köylüyle   hayattan. Dedem n köye kes n dönü  yaptığını
                      döndük evler m ze. Dedem ve babaannem her      öğrend m. O gece, yanımda uyuyan dedem n

                       eyden habers zd . Mecburen görev m n ba ına   bana gönderd ğ  mektubun son kısmını tekrar
                      dönmek  üzere  ayrıldım  köyden.  Zulümdü,     okudum.

                      b nalar  arasında  sıkı mı    nsan   l  k ler   ya  da   ”Canım Kızım!
                      masumluklarına  mrend ğ m z köy  nsanının
                                                                        Bugün 16 Ek m. Ben m ya ım yetm   b r. Bu
                      b tmek b lmeyen toprak hırsı.
                                                                     günlere kolaylıkla gel nmed .  u andan  t baren
                        – Ah be yavrucuğum!   md  anladım. Sen       artık ger ye doğru g d yoruz. Unutma, toprak

                      en doğrusunu yaptın ded , ya lı teyze. Ben mle   üstünde ya adığımız b r kara parçası değ l;
                      daha g decek yolu olsa k m b l r neler d yecekt    herkes n yüreğ nde ya adığı  nsanlığın ana

                      fakat  stasyona gelm  t  tren ve ceb me b r ç ft   yurdudur.”
                      pat k koyarak  nd  trenden, e  yle.
                                                                        Sabah ezanıyla açtı, çek k gözler n . Ben
                        Ben de sabahın  lk ı ığıyla gelm  t m Beyler   de  tekrar  tekrar  sarılıp  sonunda  uzattım  ona,

                      Köyü’ne. Hala  ç mdek  o merak tazel ğ n       özlem n   çekt ğ   değ rmen n .  Belk   yıkılan
                      koruyordu.  Köydek   avlunun  kapısını  açar   değ rmen  değ ld  ama muhtemelen  ç nde hala

                      açmaz yaprak dökümü g b  savrulan a lem  b r   ya attığı sevg s yd  bu un değ rmen .
                      sofra etrafında otururken buldum. Anla ılan bu,

                      y ne dedem n b ze  nsanlık dersler nden b r yd .
                      Dedem öne atıldı, sımsıkı sarıldım ona.

                        -Toprak kokulu dedem, bu muydu acelen

                      dey p gülümsed m.
                        -Vak t geç yor yavrum, ded .

                        Hayatımda  lk  defa annem , babamı,

                      amcamı, karde  m  ve d ğerler n  aynı  masada
                      görüyordum.  Sıcak  ekmekten  b r  lokma

                      aldım  ve  yalnızlığımın  soğukluğunu  ekmeğ n
                      sıcaklığıyla ısıttım. Arkamdak  ses  se  aban





                                                                                                            49
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54