Page 62 - KalemYar
P. 62

Dün Gibi Hatırlıyorum


                                                            Farkında  mıydı  b l nmez,  etrafındak ler            sına anlatamadığı o günü,  sm n  her andı-    b r gün olsun kalb m  kırmadı. B r kt rd ğ m
             Kend  yet m n  veya başkasına a t           h ç oralı değ lse de, zorunlu b r görev   cra            ğında ruhuna b nlerce rahmet okuduğu am-      paralarla  ben   evlend rd ,  beş  dönüm  de
                                                         ed yormuşçasına  o  bıkmadan  usanmadan                  cası Hacı Ahmet’ n kend s   ç n yaptıklarını   tarla aldı. Daha ne yapsın.
             b r yet m  h maye eden k mseyle
                                                         anlatmaya  devam  ederd .  Lak n  etrafında              h çb r ayrıntısını atlamaksızın bazı günler  k
             ben,( şaret parmağıyla orta
                                                         kend s n  d nleyen b r s  olduğunu anlayınca             üç defa anlatırdı. Mektepl  küçük kardeş m,      Yağmurlu,  rüzgârlı  b r  kış  gününde
             parmağını göstererek) cennette              daha b r şevkle anlatırdı. Dede, o gün baban             yok kısa sürel  bellek, yok uzun sürel  bellek   dedem, amcası Hacı Ahmet’ n m rasını b ze
             şöyle yan yana bulunacağız.                 neredeyd ,  d yerek  araya  g rd m.  B lmed -            d ye b r şeyler anlatırdı ya o da tam anlamıyla   yüzlerce defa aktarmış olmanın rahatlığıyla
             (Hz. Muhammed)                              ğ mden sormamıştım bunu. Aslında anlattı-                 ş n  ç nden çıkamazdı.                       fan  âlemden göçüp g tt ğ  günden bu yana
                                                         ğı hatıraların bütün ayrıntılarını hane halkı                                                          ben her gün aynı soruyu soruyorum kend -
                                                         olarak ezberlem şt k. Z ra onlarca kez anlat-               Yeş lden  sarıya  dönmüş  bahçedek   dut   me: Bugün torunlarına m ras kalab lecek ne
                                                         mıştı her b r n . Öyle k  aynı şeyler  beş on da-        ağacı  yapraklarının  rüzgârda  savrulmasına   yaptın?
                      acı Ahmet amcam -Allah rahmet      k ka arayla anlatmasını da gar psem yorduk               günler kala -dedem n dey m yle gölgeler n
                      eyles n- ben  çok severd , d yerek   artık. N nem n vefatından sonra feleğ n b r            vad ye çöktüğü- b r  k nd  vakt nde b r amca-    ***
               Hsöz  g rd ğ nde  odada  bulunan-         c lves  de bu unutkanlık hastalığı olmuştu.              zadem z, dedem  z yarete gelm şt . Konu ne-
            lardan k mse kend s ne b r şey sormuş değ l-  B r adamın hanımı öldü mü kend s  de ölü-               reden  açıldı  hatırlamıyorum  ama  dedem        Ömer, okuduğu h kâyey  b t r nce k tabı
            d . Son  k  üç yıldır, özell kle ayakları da tut-  lerden sayılır, d yordu n nemden söz açılın-       y ne amcası Hacı Ahmet’  anlatıyor. Dedem,    kapatıp  tekrar  kapağına  baktı:  H kâyelerle
            maz olunca, avluya bakan küçük pencereyle    ca.                                                      Hacı Ahmet amcasını anlatır da göz pınarları   Kavramlar  Antoloj s .  K tabı  kütüphaneden
            köyün karşı tarafındak  dağa bakan pence-                                                             boş durur mu? M safir m z, oluşan ağır duy-    ödünç almak üzere  k  alt katta bulunan kayıt
            ren n b rleşt ğ  köşede ser lm ş yer yatağına   – Babam kuru üzüm falan b r şeyler sat-               gusal havayı dağıtmak  ç n olsa gerek, sebe-  görevl s n n yanına dalgın dalgın  nmeden
            sığdırmıştı  dünyasını.  Uyumuyorsa  dağa    maya g tm şt . O zamanlar ş md k  g b  köy               b n  b lm yormuşçasına sordu:                 önce babasının sözler n   hatırlamıştı: Toru-
            bakan büyük pencereye artık kamburu be-      arabası yoktu. Atla, katırla g d l rd  şehre. Mal                                                      num  Hz.  Ömer  g b   ad l  olsun,  d yerek  bu
            l rg n sırtını vererek -belk  de dönerek- bağ-  erken  satılmayınca  g d p  gelmek  üç-dört              – Sen n  k  amcan daha vardı. N ye Hacı     sm  sana deden verd .
            daş kurup otururdu.                          gün süreb l yordu. Babam eve döndüğünde                  Ahmet’  bu kadar çok sev yordun? Ne d ye-
                                                         annem ölel   k  gün olmuştu. Annem n öldü-               ceğ n   hep m z n  çok   y   b ld ğ   bu  soruya
               Annem, ded  devamla. Konuştuğunda da      ğü gün  nsanın yüzünü bıçak g b  kesen b r               cevap ver rken dudaklarından t r l t r l dökü-
            geceler   yastığının  altına  koyduğu  yeş l   rüzgâr es yordu dışarda. Ben  mezarlığa gö-            len sözcüklere sıcak, tuzlu damlalar -ger de
            renkl , doksan dokuz tanel  tesp h n taneler -  türmed ler.                                           kalan seksen yılı göstermey  boşlamamış ç z-
            n  b rer b rer çekerek önüne bakıyordu çoğu                                                           g lerden süzülerek- eşl k ed yordu. Dudakla-
            zaman. O anlatırken yüzüne bakmasaydım          ***                                                   rını bükmüş, eller  böğründe b r çocuk edası-             Tah r BAŞARAN
            zannederd m k  geçm ş  gösteren s h rl  b r                                                           na  bürünüyordu  böyle  zamanlarda.  Daha
            zaman aynasına seyre dalmış, gördükler n        Kend s n  z yarete gelen akrabaları tanı-             önce h ç anlatmamış g b yd .
            anlatıyor.                                   madığı -b z hane halkını dah  karıştırdığı- za-
                                                         manlar oluyordu. Kend s n  görmeye gelen                    – Annemden on yıl sonra babam da vefat
               – Annem öldüğünde, dün g b  hatırlıyo-    hemen herkes  hayrete düşüren, onca şey                  ed nce b r de yet m kaldım. Ben tek kardeş-
            rum, beş-altı yaşlarında ya vardım ya yok-   unutmuşken bazı olayları bu derece net b r               t m. D ğer amcalarım ben m toprağımdan,
            tum.  Annem,  dayımlarda  hasta  yatağında   şek lde hatırlamasıydı. Annes n n hastalanıp             bahçemden faydalanmak  ç n ben  yanlarına
            uzanmış, ben  yanı başına oturtmuştu. Dün    ölmes n ,  üvey  annes n n  ağzı  burnu  kan             almak  st yorlardı ama ben onlarla yaşamak
            g b  hatırlıyorum annem durmaksızın öksü-     ç nde kalıncaya dek kend s n  dövdüğü, kan               stem yordum.  Oysa  amcam  Hacı  Ahmet  -
            rüyordu.                                     revan  ç nde kalan elb ses n  götürüp dere-              Allah b nlerce defa kend s nden razı olsun-
                                                         de yıkadığı ama korkudan bu durumu baba-                 b r karış toprağımı, b r kuruş paramı yemed ;










            60 KALEMYÂR                                                                                                                                                                   SAYI 2     61
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67