Page 48 - GencNazar
P. 48

Zeynep ASLAN









































                                           GÖRÜNMEYENİ HİSSETMEK




                      Tıpkı çocukluğunda olduğu gibi gecenin en yorgun anında balkonda oturmuş olmayan yıldızları

               seyrediyordu. Oturduğu daire, şehir merkezinin orta yerinde on üç katlı bir apartmanın dokuzuncu
               katındaydı. Bu nedenle yıldızları görebilmesi pek mümkün değildi. Yine de o bunu yapıyordu. Hem
               de her gece, büyük bir özlemle... Peki ya görünmeyeni seyretmek, gerçek manada o eylemi yapmış
               olduğumuz anlamına gelebilir mi?


                      Oturdukları semte, ismini duyurmuş fotoğrafçı bir baba ve ilkokul öğretmeni olan bir annenin
               tek çocuğuydu. Tek çocuk olmak hayatının ilk zamanlarında onun için çok güzel bir duygu olsa da
               yıllar geçtikçe aslında durumun öyle olmadığını anlıyordu. Yine de hayattan keyif almaya çalışıyordu.
               En çokta babasıyla geçirmiş olduğu kıymetli zamanlarında. Annesinin işinden dolayı babasıyla daha

               çok vakit geçiriyordu. Büyük bir hayranlık besliyordu babasına. Babası gibi bir fotoğrafçı olmayı çok
               istiyordu. Bu hayranlığının en büyük sebebi; babasının çekmiş olduğu fotoğraflarında anlatılmak
               istenen farklı bir şeylerin olmasıydı. Bu, bazen bir şiirin hissetirdiği duygu, bazen bir şarkının, bazen
               de farklı bir duygu olabiliyordu. Yani babası görüneni değil, görünmesi gerekeni aktarıyordu...






            48
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53