Page 34 - KalemYar
P. 34

Savaş Meydanda Değil Dilde Kaybedilir


                   E      n yalın anlatımıyla d l,  nsan-  toplumumuza baktığımızda bu değerle-                    d den geru h ç g mesne kapıda, d vanda,      Türkçeye  geç ş  sağlanıp  d l m z  öneml

                                                                                                                                                                gel şmelere uğramışsa da Atatürk’ün ölü-
                                                          r n yeter nce b l nmed ğ  ortadadır. D l -
                                                                                                                   mecl ste, seyranda Türk d l nden özge söz
                          lar arasındak  anlaşma ( let -
                          ş m, b ld r m) aracıdır. İnsan-
                                                                                                                   dır. Türkçe resm  d l kabul ed lerek o dö-
                                                          yeter  kadar  lg  görmemekted r.
                                                                                                                                                                alanlarda terk ed len m ll  pol t kanın d l
             ların doğayla, çevreler yle ve ötek   nsan-  m z, sıradan b r d l olarak görülmekte ve                söylemes nler!”   d ye çıkarttığı ferman-   münden  sonra  hemen  hemen  bütün
             larla kurdukları  l şk lerden, çeş tl   ht yaç-  B r m llet n d l n  y t rmes , kend  varlığı-        nemlerde d l m z açısından etk l  b r atı-   konusunda da görülmes  d l m z  dış etk -
             lardan doğmuştur                           nı y t rmes  yan  tar he karışması demek-                lım yapılmıştır.                             lenmelere açık hale get rm şt r. Her alan-
               B r m llet, tar h sahnes ne çıkış anından   t r.  ABD’de  yapılan  b r  araştırma  her  on            Cumhur yet m z  doksan  yed   yaşına       da  çok  sıkı  temaslarda  bulunduğumuz
              t baren kend ne mahsus b r d le sah p ol-   beş günde, b r d l n yok olduğunu göster-                g rd . Bu süre  ç nde m ll  k ml ğ m z  yan    Batı meden yet  edeb yatımızı ve de d l -
             muştur veya daha doğru b r  fadeyle b r      mekted r. Bu araştırma, d ller n yok olma                d l m z   korumak  ve  daha   y   sev yelere   m z  öneml  ölçüde etk lem ş, bunun so-
             d l n meydana gel ş  onu konuşan b r m l-    tehl kes n   göstermek  açısından  vah m                 ulaştırmak  ç n neler yapıldığına baktığı-   nucunda d l m ze b rçok yabancı sözcük
             let   meydana  get rm şt r. Yan   m llet  d l    b r gerçekl k teşk l eder. Türkçem z de bu           mızda,    Mustafa                                                 g rm şt r.  Böylel k-
             değ l, d l m llet  yaratmıştır. Dünya üzer n-  tehl kelerle  tar h n  b rçok  dönem nde               Kemal Atatürk dö-    İnsanlar  30  -  40  yıl  önce  yazılan  b r   le  b r  sözcüğün
             de bulunan her topluluk b r m llet değ l-    karşı karşıya kalmıştır. Bunun  lk kanıtını              nem n   çıkarırsak   k tabı  okumakta  zorlanacak  kadar          Türkçes   dururken
             d r, ona bu özell ğ  kazandıran şüphes z k    B lge Kağan Yazıtların’dan anlamak müm-                 herhang  b r  lerle-  d l m ze yabancılaşmıştır. Artık her yen    İng l zces , Fransız-
             d ld r. D l, m llet  m llet yapan en öneml    kündür. B lge Kağan: “Türk Beyler  Türk ad-             me kaydetmed ğ -     nes l  kend nden  önce  gelen  nes lle       cası  kullanılmaya
             kültür unsurlarından b r d r. D l  olmayan   larını terk ett , Ç n Beyler   se Ç n adlarını           m z  üzülerek gör-   anlaşmakta  güçlük  çekmeye  başlamış        b a ş l a n m ı ş t ı r.
             m lletler n kend ler ne özgü kültür oluş-    kullanarak Ç n meden yet ne h zmet ett -                 mektey z.     Gaz    bu  da  kuşaklar  arası  yabancılaşmayı      İnsanlar  30-40  yıl
                                                                                                                                        beraber nde get rm şt r.
             turmaları ve m llet olarak varlıklarını sür-  ler” d yor. B r başka tehl ke  se Selçuklula-          Mustafa Kemal Ata-                                                önce yazılan b r k -
             dürmeler  mümkün değ ld r. Çünkü kül-        rın Türkçe yer ne Farsçayı resm  d l yap-                türk’ün  Cumhur -                                                 tabı okumakta zor-
             türü, kuşaklara aktaran unsur d ld r.        malarıdır. Osmanlı Devlet ’nde de resm                   yet’ n  lk yıllarında                                             lanacak kadar d l -
               B l m  nsanları beş büyük d l n dünya hâ-  d l; Arapça, Farsça ve Türkçeden meydana                 d l m z üzer nde yapmış olduğu çalışma-      m ze yabancılaşmıştır. Artık her yen  nes l

             k m yet   ç n mücadele ett ğ n   dd a et-    gelen  Osmanlıca  olarak  kabul  ed lm ş,                lara bakmak, ger ye kalan zamanda Türk-      kend nden önce gelen nes lle anlaşmakta
             mekted r.  Bu  d ller:  İng l zce,  Fransızca,   Türkçeye bu dönemde Arapça ve Farsça-                çen n  korunup  gel şt r lmes    ç n  somut   güçlük çekmeye başlamış bu da kuşaklar
             Rusça, Arapça ve Türkçed r. B l m  nsanları   dan b rçok sözcük g rm şt r. O yıllarda d l -           b r çalışmanın yapılmadığını daha  y  b r    arası  yabancılaşmayı  beraber nde  get r-
             bu  dd ada bulunurken d l n esk l ğ ne,  n-  m ze g ren bu sözcükler Türkçe üzer nde                  şek lde gösterecekt r. O dönem  çer s nde    m şt r.
             sanlık kültürüne ve meden yet ne katkıla-    öyle b r etk  bırakmışlardır k  d l m z halen            Türk D l n  Tetk k Cem yet  kurulmuş, “Va-    Batı’ya yönel k pol t kalarımızdan dola-
             rına, b l m ne, sanatına, d l n yaygınlığına,   bu sözcüklerden tam olarak arınamamış-                tandaş Türkçe Konuş!” kampanyasını dev-      yı ülkem zde g derek yabancı d lde eğ t m
             sağlam  temellere  oturup  oturmadığına      tır. Türkçe sözlüğünü el m ze alıp sözcük-               let desteklem ş ve d l çalışmalarına b zzat   yaygınlaşmıştır. Yen  nes l artık kend  ana
             g b  ölçütler kullanmışlardır. Burada üze-   ler n köken ne baktığımızda ne kadar çok                 Atatürk katılmıştır.                         d l  dışında yabancı d lde eğ t m görmeye
             r nde durulması gerek len husus, dünya-      yabancı sözcük kullandığımızı daha  y  an-                 Atatürk’ün “Türk d l  Türk ulusu  ç n kut-  başlamıştır.  Öyle  k   bugün  Türkçen n  -
             nın en büyük d ller  arasında göster len     layab l r z.                                             sal b r haz ned r”  sözü göz önüne alındı-  kend  ana d ller n n- önem n n farkında ol-
             Türkçen n sah p olduğu bu büyüklüğün,         Öte yandan Türkçem z n korunup gel ş-                   ğında  Cumhur yet’ n   lk  dönem nde  ve     mayan a leler n çocuklarını yabancı d lde
             güzell ğ n, kullanım alanı gen şl ğ n n ve   t r lmes  adına tar hte atılan adımlara ba-              daha sonrak  yıllarında d l çalışmalarının   eğ t m  veren  okullarda  okutmaya  çalış-

             d ğer  özell kler n n   nsanlarımız  tarafın-  kacak olursak bunlardan en öneml s  Ka-                neden öneml  b r yer tuttuğu daha  y  an-    maları ve yabancı d l öğrenmeler   ç n teş-
             dan  ne  kadar  b l nd ğ d r.  Günümüzde     ramanoğlu Mehmet Bey’ n 1277’de “Ş m-                    laşılmaktadır. O tar hlerde Osmanlıcadan     v k etmeler  gelecekte Türkçen n kullanım



            32 KALEMYÂR                                                                                                                                                                   SAYI 2     33
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39