Page 60 - GencNazar
P. 60

Kimliğimizdeki bu öğeler hep tek bir düzende değildir. Bazen bazıları daha baskın çıkar bazen ise
               daha gizli kalır . Bu hiyerarşi zamanla, bulunduğumuz mekanla birlikte değişime uğrar ama yine de
               kimliğimizi oluşturan bütün öğeler bir bütündür ve bu yüzden bir aidiyetimize dokunulması tüm
               kişiliğimize sarsıntıya uğratır. Bu sarsıntıya maruz kalmamak için ve bu tehdidi ortadan kaldırmak için
               her yol meşru görünür. Katliam bile...
               Ve bunu bir  ırka,  topluma  yüklemek işin  kolayına  kaçmaktır.  Herkese  bir kimliği benimsetmeye
               çalışmaktır

               -Sırplar katliam yaptı İngilizler yağmaladı...-bu ölümcül önyargılar kötü zihniyetlerin oluşmasında
               büyük bir yere sahip kimlikler onları bir bütün olarak göremediğimizde ve birini diğerlerinin üstünde
               tuttuğumuzda bizim için ölümcül hale gelir bunu değiştirecek olan şey ise bizim bakışımızdır
               kitabın ilerleyen bölümlerinde inanışlara , dinlere, ten rengine olan bakışından, dünyalılaşmanın
               evrensellik ve tek tiplilige yol açtığından bahsediyor ve olayları dışarıdan bir gözle objektif bir şekilde
               değerlendiriyor.  ‘’İnsanlar dinleri yüzünden eziyet gördüğünde, derilerinin rengi, ya da yamalı
               giysileri veya şivesi yüzünden aşağılandığı yada alaya alındığında bunu unutmazlar. ‘’ yakın zamanda
               yaşanmış  üzücü bir örneği paylaşmak istiyoruz

                  Portekiz’in en popüler futbol takımlarından Porto FC’nin Malili oyuncusu deplasmanda takımına
               galibiyeti getiren golü attıktan sonra, rakibi olan ‘eski takımının taraftarları’ tarafından ırkçı protestoya
               maruz kaldı. 11 dk sonra oyundan kendi isteğiyle çıkarken “Yaptığınız utanç verici.” diye haykırıyordu.
               Maç sonrasında röportajında  “Ten rengimi seviyorum”
               dedi.

               Sergio Conceiçao,  “Bu tip şeyler olduğunda maç arka
               planda kalır. Hepimiz öfkeliyiz. Bunu yapanlar küçük bir
               grup da olsa, sahaya ısınmak için çıktığımızdan itibaren
               Marega’ya hakaret edildi. Biz, milliyetine, boyuna, saç
               rengine, ten rengine bakılmaksızın bir aileyiz. Biz insanız,
               saygıyı hak ediyoruz. Bugün burada olanlar talihsizlikti.”
               dedi.

                    Hemen her yazar, eserini okurlarına sunduktan sonra
               yüzyıllar sonrasında dahi eserin okunmasını ister ama
               Amin Maalouf  98’de yazdığı bu kitabın sonlarında
               “umarım    torunlarım  bu  kitabı  tozlu  raflardan  çıkartıp
               okuduklarında bunlarla uğraştığımız için bizi ayıplarlar
               ve bize gülerler” demektedir. Buradan hareketle  Yazarın
               yıllar geçtikçe insancıl duyguların önyargılara karşı zafer
               kazandığı bir hayat dilediğini söyleyebiliriz Yaşadığımız
               çağ için fazlaca umutlu bir dilek mi! Öyle olsa da umut
               etmeye devam edeceğimiz bir gerçek.













            60
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65