Page 22 - GencNazar
P. 22
alır laflardık. Teneffüslerin on beş dakikaya çıkması muhabbetimizi koyulaştırmıştı
doğrusu. Nasıl da üşümüştük geçen şubat ayında bahçede nöbetçiyken.
Bir an durup tüm çocuklarımı ve çocukluk hayalim olan mesleğimi ne kadar özlediğimi
hissettim. Ünlü bir filozof “Öğretmen kandile benzer, başkalarını aydınlattıkça kendisi
tükenir.” der. Filozoflar da yanılır bazen. Aydınlatamamakmış asıl tüketen.
Sessizlikmiş.
Sevgi dolu gözlerle sana bakan onlarca masum kalbe dokunamamakmış.
Kalktım. Gözüm, aralıklı dolaptan eteği gözüken yeşil elbiseme ilişti. Arkadaşımın
nisanda yapmayı planladığı düğünü için çok önceden almıştım bu elbiseyi. Bir de
çeyrek takacaktım. Halay çekmesini pek beceremem ama dansa muhakkak kalkardım.
Olmadı. Sade bir nikâh ile evlendiler, gidemedik. Bir fotoğraf gönderdi gelinlikle
çekilmiş, beklediğimden mutlu görünüyordu.
Derin bir iç çekip gökyüzünün maviliğinde teselli bulmak umuduyla odamın
balkonuna doğru ilerledim. İnsansız hava sahasından bir nefes çektim içime.
Hüzünlüydüm. Tıpkı yalnızlığa aşina olmayan peçeli bahar gibi…
22