Page 18 - 81 Çalıkuşu Batman
P. 18
Dil, tarihin ve kültürün hatta devlet kurumunun en önemli organıdır. Dilin zayıflaması tarihi, kültürü,
devleti ve milleti yok eder. O yüzden dünya üzerindeki milletler dilinin kaybolmaması gibi birtakım
çalışmalar içerisine girmiştir. Dil olmadan kültür, kültür olmadan medeniyet ve medeniyet olmadan da
milletin tarihi olmaz.
Dil, kültürün ve tarihin geleceğe aktarılmasında büyük rol oynar. Ancak farklı dillerin bir araya gelmesi
de dilleri zenginleştirir.
Ulus/dil kavramı arasındaki ilişki tarihsel süreçler içerisinde değerlendirilmelidir. Dinlerin dillere etkisi,
kurulan yeni devletlerin etkisi, devletlerin dil politikalarının etkisi, devlet içerisinde kurulan kurumların
etkisi, devlet içerisinde yaşayan farklı milletlerin etkisi, devletlere komşu olan diğer devletlerin etkisi gibi.
Bunlar geniş çerçevede ulus dilinin günümüze kadarki şekillerini daha detaylı verebilir. Elbette ki ulus
dilinin oluşmasında Fransız İhtilali’ni de göz önünde bulundurmak gerekir. Milliyetçilik kavramının
oluşumu en çok da dil üzerinde etkili olmuştur. Cumhuriyet öncesi İslamcılık, Türkçülük, Osmanlıcılık
gibi fikirler dil üzerinde etkili olsa da Cumhuriyette sonra Türkçe diline dönüş yani öze dönüş geçme
hareketleriyle ulus dili oluşturma bilinci amaçlanmıştır.
Son olarak ulus dilinin, geçmişten günümüze getirdiği dilin özellikleri ve dil ile beraber kültürü yaşatıp
geleceğe de korunarak ve daha da zenginleştirerek götürülmesinin önemli olduğu bilinmelidir. Bu
doğrultu da yabancı dillerin etkisiyle kullanılan sözcüklerin tarih öncesi kullanılan şekillerini yaşanılan
döneme uyarlama ile ulus dilini daha da güçlendirebiliriz. Nitekim evrensel ve köklü bir dili olan devlet
her zaman güçlüdür.
Yavuz ÇİTIRKI
KAYNAKÇA
ERGİN, Muharrem, Türk Dil Bilgisi, Edebiyat fakültesi basımevi-no:785, İstanbul, 1972.
CHOMSKY, Noam, Doğa ve Dil Üzerine, Sözcükler yayınevi, İstanbul, 2001.
ÖZDOĞAN, Mehmet, Türkiye’de Ulus İnşası Ve Dil Devrimi (1839-1936), Akademik Hassasiyetler
Dergisi, Sayı 3, 2015.
14